BARODAN HABERLER

BAŞKANIMIZ AV. KÜÇÜK: “İNSAN ONURUNA YAKIŞAN EVRENSEL DEĞERLER HAKİM KILINMALIDIR"

1306 görüntülenme
10/12/2017
BAŞKANIMIZ AV. KÜÇÜK: “İNSAN ONURUNA YAKIŞAN EVRENSEL DEĞERLER HAKİM KILINMALIDIR

ADANA BAROSUNDAN "10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ" MESAJI.

BAŞKANIMIZ AV. KÜÇÜK:
“İNSAN ONURUNA YAKIŞAN EVRENSEL DEĞERLER HAKİM KILINMALIDIR"

10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından tüm insanlar için geçerli olan insan hakları evrensel beyannamesinin kabul edilmesinin ardından bugün, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Bu beyanname kişilerin, hak ve özgürlüklerinin bir özeti gibidir. Beyannameyi imzalayan ülkeler, hem birbirleriyle hem de kendi toplumlarıyla barış içinde yaşamayı kabul etmektedirler. Türkiye, 6 Nisan 1949’da bu antlaşmayı imzalamıştır.

Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayınlandı.
Mesajında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin tüm insanların sadece insan olmalarından kaynaklı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan etmekte olduğunu belirtti.

Av. Küçük, ülkemizde faili meçhul cinayetler, işkenceler, hak ihlalleri, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne müdahaleler, kadın ve çocuk hak ihlallerinin artmasına değindi.

"İKİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN
DAHA FAZLA İNSAN ÖLDÜ"

İnsan haklarının; kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına alan ve herkese karşı ileri sürülebilen en temel hak olduğunu belirten Av. Küçük, “İkinci Dünya Savaşı’nda ölen insan sayısından daha fazla insan, geçtiğimiz 69 yıllık sürede çıkan savaş ve çatışmalarda hayatını kaybetti. En temel hak olan “Yaşama Hakkı” yoğun biçimde ihlal edilmeye devam etmektedir. Anayasamızın 10. maddesi, AİHS’nin 14. maddesi ve BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. maddesi; her insanı, salt insan olmaktan dolayı eşit görür ve ayrımcılığı, ayrıcı dili yasaklar.” şeklinde konuştu.

"OHAL YERİNE DEMOKRASİ İSTİYORUZ"

Av. Küçük, OHAL ve TBMM'nin devre dışı bırakılarak çıkartılan 28 KHK ile geçen 15 ayda yaşananların sonuçlarını da kısaca özetledi;

"113 binden fazla kamu emekçisi savunmaları dahi alınmadan, haklarında etkin, şeffaf ve denetlenebilir bir soruşturma yapılmadan işlerinden atıldı. 50’den fazla kamu emekçisi intihar etti. Aileleri ile açlığa mahkum edilecek kadar ağır yaklaşımlarla hareket edildi. Bu ailelerin çocuklarının yaşadığı ve yaşamakta olduğu travma ayrıca sosyolojik bir vakaya dönüştü.
216 gazeteci gözaltına alındı, 151 gazeteci ve medya emekçisi cezaevinde, 2 bin 300’den fazla gazeteci işsiz kaldı, 31 TV kanalı, 5 haber ajansı, 62 gazete, 19 dergi, 34 radyo, 29 yayınevi olmak üzere toplam 180 medya kuruluşu kapatıldı.
Sanat ve kültür dünyası ise yasaklanan oyunlar, işten atılan oyuncular, düşüncelerini açıklayan sanatçılara yönelik lince dönüşen propaganda ve ödeneklerin kesilmesiyle OHAL rejiminden nasibini almıştır.
“15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için...” diyerek başlayan OHAL, ne yazık ki bugüne kadar 5 kez uzatıldı. 15 aydır giderek ağırlaşan koşullarla, her türlü hak mücadelesinin OHAL gerekçesiyle engellendiği bir yaşama alışmamız ve sessizce kabullenmemiz istenmektedir. Ülkemizde, huzurun, istikrarın, güvenin tesisi için, insan onuruna yakışan evrensel değerlere dayalı bir sistem yaşama geçmek zorundadır. Biz, OHAL değil, demokrasi istiyoruz. Her gün yaşanan hak ihlallerinin artık son bulmasını istiyoruz"

"ENKAZIN ALTINDA KALAN İNSANLIKTIR”

Adana Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, "Günümüzde dünyanın birçok bölgesinde terörizm, nefret söylemleri, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı gibi insanlığı tehdit eden ve giderek artan hastalıklı zihniyetin yaygınlaştığına tanık olmaktayız. Kökenleri, inançları veya fikirleri ne olursa olsun tüm dünyada insanlara eşit davranan; bireysel, siyasi ve kültürel farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayışın hakim olmasını diliyorum. Maalesef uluslararası kuruluşlar, altı yıldır Suriye’de rejim ve terör örgütleri tarafından kadınların, yaşlıların, yardım görevlilerinin ve bebeklerin katledilmesini sessizce seyretmektedir. Bu enkazın altında kalan sadece masum çocuklar değil, tüm insanlıktır, insanlığın vicdanıdır" diye konuştu.

Av. Küçük, açıklamasında, sayıları 12 milyonun üzerinde olan engelli yurttaşlarımızın da insan onuruna uygun uygulama, kadınlara eşit olanak ile çocukları koruma ve onların haklarına saygı gösterilmeden insan haklarının sağlandığından söz edilemeyeceğini vurguladı.

Avukatlık Kanunu’nun 95. maddesinde ise Barolara Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi verildiğini kaydeden Av. Küçük, “Bu sorumluluğun gereği olarak insan haklarına dayalı, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu demokratik bir ülke için siyasi iradenin sivil takipçisi olmak zorundayız.” dedi.

"HERKES İÇİN ADALET"

Açıklamasında, "Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz: Hak, hukuk, adalet! Herkes için adalet!" diyen Av. Küçük, görevlerini ifa ederken gözaltına alınan, tutuklanan, cezaevinde işkenceye maruz bırakılan meslektaşlarımızın durumuna da değindi.

Av. Küçük, "Ülkemizde, demokrasinin geliştirilmesi, insan haklarının korunması, hukukun üstünlüğü alanında geriye doğru gidiş ne yazık ki devam etmektedir. Herkesin farklı ama tüm farklılıklarıyla eşit olduğu, dışlanmadığı, hor görülmediği, baskıya ve ayrımcılığa uğramadığı, ötekileştirilmediği bir ülke istiyoruz. Bu yanlış ve mesleğimizi hedef alan uygulamalara son verilmesi gerekmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle insan hakları savunucusu faili meçhul cinayet sonucu katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi'yi de saygıyla, özlemle anıyorum. Sorumluların en kısa sürede bulunarak kanun önünde hesap vermelerini istiyoruz.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen daha özgür bir dünya ve Türkiye'nin hayalini kuruyor; barışın ve kardeşliğin hakim olacağı güzel günler için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyu ile saygıyla paylaşıyorum. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Kutlu Olsun. " diyerek sözlerini tamamladı.

Diğer Haberler