"8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ"
NEDENİYLE BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI.
Adana Barosu Kadın Hakları Merkezimiz tarafından “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle Avukatlar Salonu’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Ayça Kara Sığırcı tarafından konuya ilişkin TÜBAKKOM basın açıklaması okundu. Kadın Hakları Merkezimizi basın açıklaması metni ise Merkez Başkanı Av. Deniz Eylem Coşkun tarafından okundu.
Açıklama öncesinde, Baro Başkanımız Av. Semih Gökayaz, meslektaşlarımıza, adliyede görevli memurlara ve basın mensuplarına çiçek takdim etti.
Av. Gökayaz, burada yaptığı konuşmada; “Ülke olarak halen 6 Şubat tarihli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem felaketlerinin etkisi altındayız. Acıyı ilk günkü gibi yaşıyoruz. Birçok yuva yıkıldı. On binlerce insanımız hayatını kaybetti. İnsanlar annesiz, babasız, kardeşsiz, eşsiz ve evsiz kaldı. Bu acılar hepimizi derinden etkiledi. Yaraları dayanışma ruhuyla ve elbirliğiyle saracağız. Depremin ilk gününden itibaren, eksiklikler ortadayken devletin her şeye yettiğini beyan edip fakat bir şeye de yetemediğini gözlediğimiz süreci yaşıyoruz. Şu anda suya, insanların başlarını sokacakları çadıra ve konteynerlere ihtiyaç var. Bu eksiklikleri ifade etmekten, yardım çağrısında bulunmaktan kimseye zarar gelmez. Depremden etkilenen insanların ihtiyaçlarını karşılamak, idarenin itibar kompleksine girmesinden daha önemlidir. Hep birlikte deprem bölgesinin sorunlarına odaklanmalıyız. Özellikle kadınlar, bölgede zor şartlarda çocuklarına bakmaya, ailelerini ayakta tutmaya çalışıyorlar. Kadınların deprem yardımlarına ulaşma noktasında büyük sıkıntıları var. Devletin öncelikle tüm imkanları kadınlar için seferber edilmelidir.” İfadelerini kullandı.
Kadına yönelik şiddet sarmalının giderek artmasından dolayı üzüntülerini de ifade eden Av. Gökayaz, 2022 yılında 396 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlatarak, kadına karşı şiddetin, ayrımcılığın, sömürünün sona erdiği günlere ulaşmayı arzuladıklarını sözlerine ekledi.
Açıklamaya Baro Başkanımız Av. Semih Gökayaz, Başkan Yardımcımız Av. Miyesser Ersalan Önenli, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Av.Sinem Tanrısınatapan, Av. Neval Yurtdaş, Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Ayça Kara Sığırcı, Merkez Başkanımız Av. Deniz Eylem Coşkun Durmuş, merkez üyelerimiz, TBB Delegeleri Av. Filiz Feyhan Aksoy Karakoç, Av. Ceyda Esay Büyükdağ, TÜRAVAK Denetleme Kurulu Üyesi Av. Sabahattin Gümüş ile çok sayıda avukat katıldı.
TÜBAKKOM 8 MART BASIN AÇIKLAMASI:
DEPREM DE ŞİDDET DE KADER DEĞİLDİR!
Dünya kadınlarının tarih boyunca kadının insan haklarını ihlal eden düzenin değişmesi, eşit ve şiddetsiz bir yaşam için haykırdığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü bu yıl depremin yıkıcı gölgesinde, kaybettiğimiz canlar için mücadeleye devam ederek karşılıyoruz.
İçinde bulunduğumuz afet döneminde, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamamasının yarattığı sakıncalar, deprem felaketinden sonra çok daha vahim ve net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Afetin yarattığı mağduriyetler kadınların barınma, kıyafet, yemek ve hijyenik ihtiyaçlar ile nakdi yardımlara varana kadar yaşadığı eşitsizliklerin yanı sıra haklarına erişimin de imkânsızlaşması konusunda yaşanmaktadır.
Geçtiğimiz 1 yıl içerisinde kadınların haklarına erişimi için atılan adımların birer birer geriye gittiğine tanıklık etmek zorunda kaldık. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği temeline kurulu İstanbul Sözleşmesi için alınan yargı kararları, henüz oyuncaklarının ayırdına varamayacak kadar küçük yaşta bir kız çocuğunun sözde evlilik adı altında yıllarca istismara maruz kaldığının gün yüzüne çıkması, mevcut yasaları uygulamak yerine kadınları ayrıştırma amacı güderek yapılmak istenen Anayasa Değişikliği ve artarak devam eden erkek şiddeti nedeniyle katledilen onlarca kadın, hepimize haklarımızı korumak için daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini göstermiştir.
Bu sebeple kadınların derinleşen mevcut sorunları karşısında hak savunucusu olarak biz kadın avukatlar toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemek için mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz.
Bir kez daha Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı Yasa’ya dokunulmamasını, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulmasını, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz.
Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu olarak; uzun mücadeleler sonucunda elde edilmiş kadın hak ve kazanımlarında kayba neden olacak her türlü girişimin karşısında olacağımızı bir kez daha ifade ediyor, kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyetimize bağlılıkla, mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
ADANA BAROSU 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Tüm dünyada kadınlar; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığa, cinsiyet eşitsizliğine, sömürüye, ev içi ve toplumsal şiddete karşı mücadele ederek dayanışma ruhuyla bir araya gelmektedir. Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve etkin bir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırıyoruz.
Ülkemizde kadına yönelik şiddetin giderek arttığını, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının vahşice ihlal edildiğini endişeyle gözlemliyoruz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi Devletin şiddete yönelik politikalarıyla birebir ilgilidir. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletin sorumluluğundadır.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve etkisi devam eden büyük deprem felaketi sebebiyle; Adana'nın da içinde yer aldığı 11 ilimizde büyük can ve mal kayıpları meydana gelmiştir. Depremin yaklaşık 13,5 milyon kişinin yaşadığı geniş bir bölgeyi etkilediği belirtilmektedir. Deprem gibi yıkıcı bir afetin sonuçları kadınlar, çocuklar, engelliler gibi toplumun farklı özellikteki dezavantajlı kesimlerini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple afet yönetiminin her anında kadınlar ve diğer dezavantajlı grupların ihtiyaçlarının gözetilmesi zorunludur.
Deprem sebebiyle evleri yıkılan, dışarıda kalan kadınlar tüm zorluklar ve yoklukla tek başlarına mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Suya, tuvalet, banyo ve temel hijyen ürünlerine dahi ulaşamayan kadınlar salgınlar, enfeksiyon ve hastalıklar ile karşı karşıyalar. Bunun yanı sıra deprem bölgelerinde Devlet tarafından ödenen ev ve kira yardımlarının erkek eş adına yatırılması, nafakaların tahsil edilememesi, şiddet mağduru kadının kolluk birimine dahi ulaşamaması ve daha bir çok sebeple kadınlar şiddete daha da açık hale gelmiştir. Ev içi iş ve çocukların tüm sorumluluğunu üstlenen kadınlar depremin ardından konaklama yeri bulma, ısınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları da yüklenmişlerdir. Ailesini kaybeden, deprem sebebiyle evsiz kalan kadınlar şiddet, cinsel saldırı, gasp ve yağma suçlarının açık hedefi olmuştur. AÇIK ÇAĞRIMIZDIR: Kadın mücadelesinin yanındayız! Kadınların insan hak ve onuruna uygun şekilde yaşamaları için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz
Türk Medeni Kanunu, 6284 sayılı Kanun, İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve diğer Uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan kaldıracak düzenlemelerin tam olarak karşısındayız.
Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak bizler farkındayız ki hergün karşı karşıya kaldığımız cinsiyete dayalı eşitsizlik kadınları hayattan uzaklaştırıyor, şiddeti kuvvetlendiriyor ve kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor. 8 Martta da Cumhuriyet, Anayasa ve Kanunlar ile elde ettiğimiz hakları ortadan kaldıracak değişikliklerin karşısında olduğumuzu ve kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi, son olarak İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMEDİĞİMİZİ kamuoyuyla paylaşıyoruz.
ADANA BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ