BARODAN HABERLER

Av. Prof.Dr. Feyzioğlu, zorlu mücadelenin

1181 görüntülenme
30/04/2015
Av. Prof.Dr. Feyzioğlu, zorlu mücadelenin
Türkiye Barolar Birliği meslekte 40, 50 ve 60'ıncı yılını dolduran avukatlar için plaket töreni düzenlendi. Adana Barosu ev sahipliğinde Baro Tesislerinde düzenlenen törene TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Sayın Metin Feyzioğlu, Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, bölge illerin baro başkanları katıldı. Fevzioğlu, tören öncesinde yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. TBB ve BAROLAR, TÜRKİYE İÇİN HER ZAMANKİNDEN ÖNEMLİ TBB ve barolarımız, Türkiye için bugün her zamankinden daha büyük önem arz etmekte olan, zorlu bir mücadelenin tam ortasındadır. Bu mücadele, duygusal bir kırılmanın tam eşiğine getirilmiş olan Türkiye'yi bir arada tutma mücadelesidir. Devletiyle milletiyle bölünmez bütünlüğün sağlanması hamasetle olmaz, çalışmakla olur. Milleti bir ortak paydada buluşturmakla olur. İşte bu ortak payda; dün olduğu gibi bugün de hukukun üstünlüğüdür, adalettir, adaletli bir düzende aştır, iştir, ekmektir, refahtır. Bütün bunları sağlamanın yolu ise; 77 milyonu bir büyük 'biz' olarak aynı paydada buluşturmak, aynı çatının altında barındırmayı başarmaktır. İşte biz hukukçular, biz avukatlar, bugün Türkiye'nin her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bu ortak nisanın sahipleriyiz. Eşit vatandaşlığı sağlayacak, kanun önünde eşitliği sağlayacak ve bunu uygulamada, gerçek hayatta eşit muamelelerle sağlayacak olan nisanın, bilgi ve becerinin sahibiyiz. AVUKATLARA AĞIR YÜK YÜKLENDİ Bu yüzden belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinde avukatların omuzlarına hiç bu kadar ağır bir yük yüklenmemişti. Şanslıyız, bu yükün nasıl taşınacağını bize öğreten meslek büyüklerine sahibiz. Şanslıyız, çünkü bugünlerin tarihi kitaplardan, birkaç nesil sonra birileri okurken, siz değerli meslektaşlarım; 'Bu tarihi biz birlikte yazdık' diyeceksiniz. Tarihi, kitaptan okuyanlardan da alabilirdik ama şimdi Allah'ın bir lütfudur ki, tarihi yazanlardan aldık. İşte böylesine önemli bir mesleğin, ülkenin bu kadar kritik bir bölümünde mensupları olmaktan ve sizlerle omuz omuza bu mücadeleyi yürütüyor olmaktan, genç bir kardeşiniz olarak onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Sağ olun var olun. YURTTAŞLAR ADALET İSTİYOR Dün, Diyarbakır'daydım. Kenti karış karış gezdim. Fırsattan istifade edip, Diyarbakır Baro Başkanımız ile çok farklı kesimleri ziyaret ettik. Gördük ki, bir kez daha gördük ki, Türkiye'yi tam 4 kez karış karış gezmiş, 5. turunu yarılamış bir kardeşiniz olarak, bir kez daha gördük ki, Adana'daki yurttaşımız da, Şırnak ve Diyarbakır'daki yurttaşımız da, İstanbul ve İzmir'deki yurttaşlarımız, adliyelerin önünden geçerken; 'Burada adalet dağıtılsın' diye arzu ediyor. Hastanenin önünden geçerken, 'Şifa dağıtılsa keşke burada' diyor. Mektebin önünden geçerken, 'Evlatlarım, benim soyadıma, benim parama bağlı olmaksızın en iyi eğitimi keşke alabilse, hayatta ulaşacakları hedefler, hayalleri ve çalışmalarıyla sınırlansa' diyor. Türkiye'nin 77 milyon yurttaşı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan hem gurur, hem güven duymak istiyor. İşte bu gurur ve güven duygusunu verebilmek, benim bildiğim çözümdür, barıştır, huzurdur. Ve bu çözümün de, toplumsal barışın da anahtarı biz hak savaşçılarındandır, hukukçulardadır, avukatlardadır. HUKUKUN SORUNLARINI KONUŞALIM Bir avukat için en önemli meslek sorunu; hiç kuşkusuz o ülkede hukukun üstünlüğünün egemen olup olmadığıdır. Üstünlerin hukukunun egemen olduğu bir düzende avukata ihtiyaç olmaz. Üstün olan kimse, o üstünü tanıyan iş takipçisi arar vatandaş. O itibarla bizler, yargı bağımsızlığı, yargı tarafsızlığı istiyoruz. Yetmez. Keyfi yargıdan bıktık, gerekçeli ve adil yargılama istiyoruz. Hesap verebilen yargı, hesap veren mahkemeler istiyoruz' dediğimizde 'Tamam da biraz meslek sorunlarıyla ilgilenen' diyenlere iki çift sözüm var. Bu meslek sorunumuz değilse, adliyenin otopark sorunu mu meslek sorunumuzdur? Tabi ki, adliyenin otopark sorunu da meslek sorunumuzdur ama avukatın alın terinin değeri olsun istiyorsak, avukatın dosyasına emeğiyle farkla yaratacağına toplumun inanması gerekir. Adliyeye güvenin kalmadığı bir düzende avukatın değeri, alın terinin değeri olmaz. BUGÜN İYİ GÜNLERİMİZ Şu anda bizim yürüttüğümüz 'hukuk devleti' mücadelesi, kanunumuzun, Türkiye Barolar Birliği ve barolar, insan haklarını, demokrasiyi korur, kollar, savunur' hükmünün de ötesinde meslektaşlarımızın aş, iş ve ay sonunu getirme mücadelesine dönüşmüştür artık. 87 bin kayıtlı avukatımız, 10 bin kayıtlı stajyerimiz ve 5 yıl içinde saflarımıza katılacak 44 bin avukat var. Türkiye ekonomisinin 5 yıl içerisinde bugünkü hızla topu topu yüzde 6 büyüyeceğini hesaplarsak; bugünlerimiz iyi günlerimizdir. Bu sebeple 'Avukatlık Sınavı'nı getirmek, hukuk fakültelerinin kalitesini arttırmak, bir akreditasyon sistemini geliştirmek ve hayata geçirmek zorundayız. Sizden aldığımız güçle ucuz popülizm yapanlara inat, biz hukukun üstünlüğünü siyasetini yapmaya devam edeceğiz. Onlara inat, sınav getirmek için uğraşacağız. Onlara inat, hukuk fakültelerinin kalitesi artsın, her isteyen hukuk fakültesine giremesin, her isteyen hukuk fakültesi açamasın diye tarihin en büyük mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. DEDİKODU ÜRETMİYORUZ Eğer siyasi parti siyaseti yapıyor olsaydık, ucuz siyaset yapıyor olsaydık bunların hiçbirine girmezdik. 'Böyle gelmiş, böyle gider' derdik, biz baro başkanlarını, birlik başkanı olarak odamızda çay kahve ısmarlayıp, 'Ne olacak bu mesleğin hali' diye kafeteryalarda dedikodu üretip, mücadele etmezdik. Ama o zaman siz değerli meslek büyüklerim, size layık avukatlar olamazdık. SAĞLIK HİZMETİ TBB, 2 yıllık dönemde onurla ifade etmek istiyorum; sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonunu sonuna kadar, dibine kadar meslektaşlarına açmıştır. Daha önce adeta meslektaşlar sağlık yardımından mümkün olduğunca az yararlansın yaklaşımıyla Türkiye'nin sadece 3 şehrinde toplam 22 çok daha memmun kalınmayan hizmet veren hastaneler tamamen tasfiye edilmiş. 1.5 yıl içerisinde tam 131 hastaneyle siz meslektaşlarımızla anlaşma yapılmıştır. Bugün Baro'ya kayıtlı, bir günlük kayıtlı bir meslektaşımız bile yatarak tedaviden, Allah ihtiyaç göstermesin, 130 bin liralık desteğe sahip olmuştur. Böyle bir mesleğe hiç biriktirme yapmaksızın veren hiçbir meslek örgütü yoktur, dünyada da örneği bulunmamaktadır. Kanser gibi ağır hastalıklarda ayakta tedavisinin son kuruşuna kadar TBB üstlenmiştir. Adana Barosu'nun önümüzdeki yıl kendisine ait hizmet binasına kavuşacağını müjde vermek istiyorum. ÇITIRIK:"TBB, YENİDEN ASLİ GÖREVLERİNİ YAPIYOR" Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık,''TBB yeniden Avukatlık Yasasında tanımlanan görevlerini yerine getirmekte aynı zamanda Türkiye'nin hukuk devleti, demokrasi sorunlarının çözümünde adres olduğunu göstermektedir.Bizlere düşen görev birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmektir. Bundan önce Ankara'ya davet ediliyordu meslek büyüklerimiz, bugün onlar buraya geldiler. Avukatların yerlede sürüklenmediği, onurunun zedelenmediği bir ülke özlemiyle hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum" plaket alanları görmek için tıklayınız
Diğer Haberler