Baro Başkanımız Av. Mengücek Gazi Çıtırık, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte olan ve kamuoyunda 'Ergenekon' adıyla bilinen duruşmada TBB Yönetim Kurulu Üyeleri ve Baro Başkanları ile birlikte gözlemci sıfatıyla hazır bulundu. Baro Başkanımızın izlenimleri şu şekildedir: "Öncelikle parlamenter-demokratik rejimden ayrılmaksızın demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği Türkiye istemekteyiz. Hiçbir ara rejim ve darbelerin taraftarı olmayız, olamayız. Dün, (13.12.2012) TBB yönetim kurulu üyeleri, baro başkanları, milletvekillerinin de hazır bulunduğu bir ortamda, savunmanın yok sayıldığı, istenmediği, yeni usul hukukunda kuralların üretildiği ceza yargılaması gibi sözlü bir yargılamanın yazılı bir yargılamaya dönüştürülmek istendiği, avukatın her celse ceza yargılamalarında söz alamayacağı şekilde mahkeme başkanın ağzından inci mahiyetinde sözler duyduk. Usul hukuku ile ilgili zorlamalar karşısında avukatlık mesleğini, onurunu ve savunmayı düşünen meslektaşlarımızın ortaya koyduğu savunmalar sırasında sözlerinin kesilmesi ve daha da ileriye gidilerek robokoplarla duruşma salonu dışarısına çıkarılmaya çalışıldıklarını gördük. Biz, hem anayasamızda hem de AİHS ile güvence altına alınmış en temel haklardan birisi olan adil yargılanma hakkı ile ilgileniyoruz. Eylemi ve eylemin niteliğini tartışmıyorum. TC Anayasal düzenini değiştirme yönündeki eylemlerin, hiçbir zaman şahsım ve baromuz bu düşüncelerin yanında olmaz. Bulunmamızın nedeni, avukatlık hukukudur, savunmanın zedelenmemesidir. İnsanların adil yargılanabilmesidir. Bu tür toplu davalarda, işlenen süreçte vicdanen rahatsız olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Mahkeme heyetinin tutum ve davranışlarından savunmasız bir yargılanmanın istendiği izlenimine varılmıştır. Sanık ve müdafilerinin ısrarla söz istemelerine rağmen, geçersiz ve kabul edilmeyecek gerekçelerle, taleplerinin reddedildiği ve savunma hakkının kısıtlandığı görülmüştür. Söz isteyen avukatların duruşma salonundan çıkartıldıklarına ve hatta robokoplarla güç kullanıldığına tanık olunmuştur. Savunmanın yapılamadığı hallerde adil yargılama olamaz. Bugünkü yargılamada adil yargılama hakkının ihlal edildiği görülmekte. İzleyicilerin salondan çıkarılmasıyla ALENİYET ilkesi zedelenmiştir. Mahkeme başkanının: "Avukatlar her duruşmada konuşamaz!" beyanı son derece talihsiz olmuştur. Yargılanan tüm sanıkları adil yargılanma istedikleri görülmüştür. Söz isteyen avukatların önüne jandarma dikilerek korku ortamı yaratılmaya çalışılmıştır. Yargılamanın yapıldığı mekânın, avukatların görevlerini yapmasına ve müvekkilleri ile bağ kurabilmelerine de engel olan bir ortamın olduğu gözlenmiştir. 3- Ceza yargılamasında aslolan sözlü yargılamadır. Ancak mahkeme başkanı ısrarla sanık müdafilerine taleplerinin sözlü değil, yazılı olarak vermeleri konusunda uyarılarda bulunarak huzurlu bir duruşma yürütülmesini ortadan kaldırmıştır. "