CEZAEVLERİNDE YAŞANAN SORUNLAR HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
20/06/2012
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa E-Tipi cezaevinde meydana gelen yangın sonucunda çoğu 20-25 yaşlarında 13 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 5 yurttaşımız da yaralı kurtulmuştur. Ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Yangının oluşu ve meydana geldiği koğuşun mevcut durumu nazara alındığında son derece üzücü ve kaygılandırıcı olduğu görülmektedir. Zira tutukluluk ve hükümlülük gerekçesi ne olursa olsun bu kişiler devletin güvenlik şemsiyesi altına alınmış olan insanlardır. Onların yaşam koşulları ve vücut bütünlükleri kendi tercihlerine bırakılmayacak kadar devlet teminatı altında olan insanlardır.
Yangının meydana geldiği koğuşta kapasitenin 3 katı insanın bulundurulması kabul edilmeyecek büyük bir ihmaldir. C-15 koğuşunun 6 kişilik olduğu fakat 18 kişinin bulundurulduğu anlaşılmaktadır. Şanlıurfa cezaevinde koğuşlarda vardiya usulü yatıldığı bazılarının tuvalet gibi yerlerde yatmak zorunda kaldığı sağlık koşullarının olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu koşulların asgari insan yaşam koşullarına dahi uymadığı açıktır. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 4. Maddesine göre, "Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz" Aynı kanunun 6. Maddesinin (f) bendine göre, "Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü tedbirin alınması zorunludur." Hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi Avrupa Cezaevi standartlarına uymadığı gibi, insani normlara da hiç uymayan bir cezaevidir. Bu koşullar, işkence mahiyetinde uygulamalardır.
Bu yangın vesilesi ile uzun tutukluluk, tecrit ve sağlık sorunları başta olmak üzere yaşanan insanlık dışı ağır sorunlar nedeniyle sürdürülemez hale gelen cezaevleri sorunu gerçeğini bir kez daha kamuoyunun gündemine taşımıştır.
Ülkemizdeki hapishanelerde 150 binden fazla tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bir istisnai tedbir olması gereken tutuklamalar cezalandırılmaya dönüşmüştür. Kapasitesinin yeterli olmadığı cezaevlerinde çoğu kez gereksiz ve uluslar arası normlara uymayan tutuklama kararları ile cezaevlerinde bulundurulan kişi sayısı ile kapasite iyice yetersiz hale getirilmektedir. Sadece kapasite sorunu değil, kapasitenin uygun olduğu cezaevlerinde dahi uluslar arası standartlara uymayan gayri insani yaşama koşullarının olduğu resmi kayıtlarla da sabittir.
Bütün bu koşulların iyileştirilmesi ve cezaevleri sorunun en kısa zamanda adil bir çözüme kavuşturulması yöneticilerin birinci görevi olmalıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Av. Aziz ERBEK
Adana Barosu Başkanı
Diğer Haberler