Çıtırık : '' Siyasi iktidar, MİT tırlarında suçüstü yakalanmıştır.'' Hatay'ın Kırıkhan İlçesi ile Adana'da durdurulan ve arama kararını uygulamak isteyen dönemin beş savcısı hakkında HSYK 2.Dairesince verilen görevden uzaklaştırma kararı, yerinde olmayan, hukuka aykırı, görevini yapmak isteyen ve gereğini yerine getiren savcıların cezalandırılması yönünde verilmiş son derece talihsiz bir karardır. Görevini yerine getiren savcılar ve diğer personeli, dönemin başbakanı ve siyasi iktidar yetkilileri ''haddini bilmezlikle, vatan hainliğiyle, güç odaklarına sırtını yaslamakla'' suçlamışlardır. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk, kara para aklama ve rüşvet operasyonundaki gibi siyasi iktidar, suçüstü yakalanmış ve bunun korkusu ve telaşı içerisindedir. Olayların yaşandığı ilk günden itibaren siyasi iktidar, tırların MİT'e ait olduğunu ve araçta MİT personelinin bulunduğunu, MİT Yasasındaki düzenlemeler nedeniyle bu araçların aranamayacağını iddia etmiştir. Ancak yaşananlar ve gelişmeler olayların bu kadar basite indirgenemeyeceğini ortaya çıkarmıştır. Şöyle ki tırlardan görüntü almak isteyen gazeteciler gözaltına alınmışlar, fotoğraf makinelerine, hafıza kartlarına el konulmuştur. Yani bir kez daha yurttaşın haber alma ve bilgilenme hakkı siyasi iktidar tarafından gasp edilmiştir. Olayların yaşandığı günlerde Adana Baro Başkanlığı olarak ; araçlarda askeri teçhizat ve mühimmatın bulunup bulunmadığı, Adana İl Emniyet Müdürünün merkeze alınması ve İstihbarat Şube Müdürünün görev yeri değişikliğinin nedenlerinin kamuoyuna açıklanması gerektiğini beyan etmişsek de sorularımıza hukuk devleti içinde tatmin edici yanıtlar verilmemiştir. MİT'in görev ve yetkilerinde yaşanan bu olaylardan sonra değişikliğe gidilmiş, asıl görevi milli güvenlik istihbaratını devlet çapında oluşturmak,bu istihbaratı yasasında sayılan makam ve kuruluşlara aktarmak olması gereken MİT'e , kuruluş amacıyla bağdaşmayan görev ve yetkiler de verilmiştir. 1 Ocak ve 19 Ocak 2014'de yani Kırıkhan'da ve TAG Otoyolu Sirkenli Gişelerinde tırların durdurulduğu zamanda MİT Yasası 26.maddeye göre MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken ve görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma yapılmasını, Başbakanın iznine tabi tutmuştur. Ancak bu demek değildir ki MİT mensubu olmak, suç işlemede ayrıcalık, dokunulmazlık getirmemektedir. Olayların yaşandığı tarihte alınan ihbarı değerlendiren ve usulüne uygun arama kararını yerine getirmek isteyen savcı ve diğer personel, devletin ilgili kurumlarınca engellenmiştir. Dönemin Adana ve Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılarının da görevlerinden uzaklaştırılmaları vicdanla bağdaşmamaktadır. CMK 160.maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılanmanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Üzülerek gözlemlemekteyiz ki bugün usul ve yasaya uygun şekilde görevini yerine getiren insanların mağdur edildiği ortadadır. Yayın yasağı getirerek , savcıları görevlerinden uzaklaştırarak gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olunamayacaktır. Siyasi iktidar,suçluluğunun korkusu ve telaşı içerisindedir. MİT kullanılmak suretiyle komşu bir ülkenin iç işlerine karışmak, rejim muhalifleri olan örgütlenmelere mühimmat ve lojistik destekte bulunmak siyasi iktidarın görevleri arasında değildir. Hukuk devletinin gereği olan açıklık, şeffaflık, denetlenebilirlik ve hesap verilebilirlik içerisinde , şartlara göre oluşturulmuş yasal düzenlemelere ve parmak çoğunluğuna dayanmaksızın kamuoyu ile gerçeklerin paylaşılmasını dilerim. Kamuoyuna saygıyla sunarım. Av. Mengücek Gazi ÇITIRIK Adana Baro Başkanı