İDDİALARINI KANITLAMAKLA....
08/02/2014
Baro Başkanı Av. Çıtırık, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasına cevap verdi
'İDDİA SAHİPLERİ İDDİALARINI KANITLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR'
Adana Barosu ile Ankara Barosu'nun birlikte düzenlediği 'Türk Borçlar Kanunu' konulu panelin ilk oturumunun başkanlığını Ankara Barosu üyelerinden Avukat Tülay Bekar üstlendi. Oturumda; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Kocaman, Kefalet Sözleşmesi, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emel Badur,Türk Borçlar Kanunda İlk Kez Getirilen Kuram ve Kavramlar ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Mithat Ceran, Kira Sözleşmesi konularında avukatları bilgilendirdi. İkinci oturumda, Adana Barosu Yönetim Kurulu Üyemiz Avukat Ziya Yalaz moderatörlük görevini üstlendi.
Baro Tesislerinde gerçekleşen panelin açılışında Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık konuşma yaptı.
"Değerli konuklar, Adana Barosu'nun Şubat ayı meslek içi eğitim çalışmalarına Türk Borçlar Kanununda yapılan son değişiklikler, özellikle kefalet ve kira sözleşmeleri konusunda spesifik bir çalışma yapılması doğrultusunda Türkiye'de mesleki sorunların çözümlenmesinde, hukuk ve demokrasi mücadelesinde, düşünce ve eylem birlikteliği içerisinde bulunduğumuz, ülkemizin köklü ve saygın barolarından olan Ankara Barosu ile birlikte bu etkinliği gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz. Biz elimizden geldiğince siz değerli meslektaşlarımıza gece yarısı, torba yasalarla hukuk mevzuatının allak bullak olduğu bugünlerde, bilgi açıklığının doğmaması ve giderilmesi için elimizden geldiğince, hem akademisyenlerimizle, hem Yargıtay üyelerimizle ve meslektaşlarımızla bu etkinliklere devam edeceğiz.
Değerli meslektaşlarım,
Biz Adana Baro Başkanlığı olarak 30 Ekim 2012 tarihinde mazbatamızı aldık. 16 aydır görevdeyiz. Avukatlık Yasası'nın 76. ve 95. maddelerinin barolara verdiği görev yetkiler kapsamında baro yönetim kurulumla birlikte kamuoyunu hep doğru bilgilendirdik. 4 yıldan beri devam eden bölünmüş- taşımalı hale gelen, adliyesinde çok özür dileyerek söylüyorum sağlıklı bir şekilde kullanabileceğiniz tuvaletlerinin bile olmadığı, labirente dönüşmüş, loş, PVC' lerle bölünmüş, Adana Barosu'nun artık ulaşımı sağlayabilmek için ikinci servis aracını almak zorunda kaldığı, ek binalara ödenen kira ve diğer giderler ile altyapı hizmetlerinin yeni adliye binasının finansmanda kullanabileceği ortadayken, 4 yıldır suskun kalanlar, bu sorunu sadece Adana Barosu'nun sorunu olarak algılayanlar, Adana kamuoyunu oluşturduğumuz, ayırt etmeksizin tüm siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini ziyaret ederek Adana'nın bu en önemli bu sorununu kamuoyu gündemine taşıdık. Yapmış olduğumuz tüm yazışmaları da net, şeffaf ve hesap verilebilirlik içerisinde Adana Barosu web sayfasında sizlere sunduk. Bugüne kadarki yazışmalar, beyanatlar, gelen cevabi yazılar, çalışmalar, röportajlar da dahil olmak üzere bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 2.5 milyon nüfuslu Adana'nın, 2013 verilerine göre 88 bin hukuk -ceza dosyasını açıldığı, 150 bin icra takip dosyasının olduğu, 1920 avukat, 185 stajyer avukatıyla Türkiye'nin 6. büyük barosu avukat, hakim-savcı, adliye çalışanı ve yurttaşların çağdaş, modern adliyelerde görevini yerine getirmesini isteyen Adana Barosu'na tam kamuoyu oluşmuş ve bu yönde eylem kararı aldığımız dönemde Adana Cumhuriyet Başsavcılığı son derce talihsiz bir açıklama yaparak ve adım da zikredilerek Adana kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğimiz yönünde bir beyanatta bulunmuştur. Bu son derece talihsizdir. 4 yıldan beri devam eden kamulaştırma kararı verilmiş, yeri belli, hep ötelenmiş olan Adana Adliyesi sorununu ciddi bir şekilde kamuoyu gündemine taşıyan, kamuoyu ile bir eylem birlikteliği içinde olduğumuz süreçte, yapılan açıklamanın zamanlaması da bugünlerin de moda sözüyle manidardır. Adana Baro Başkanı'nın beyanatları doğru değildir. Kamuoyunu yanıltmaktadır. Buradan şimdi soruyorum: Hangi bilgiyle ben kamuoyunu yanıltmışım? Verdiğim hangi bilgiler doğru değildir ? İddia sahipleri bu iddialarını kanıtlamakla yükümlüdürler. Kamuoyunun gündemine getirdiğimiz ve eylem kararı aldığımız bugünlerde 4 yıldır susan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğim yönünde açıklama yapıyor. Kamuoyunu hangi yanlış yönde bilgilendiriyorsam söyleyeceksiniz. Ben taşıdığım sorumluluğunun bilincindeyim. Adana'nın bu sorununu Çarşamba günü Adanalı yurttaşlarımız, demokratik kitle örgütlerimiz, siyasi parti temsilcilerimiz ve meslektaşlarımızla birlikte en yüksek perdeden dile getireceğiz. Baro odalarında ya da ofislerinde 'Baro, Adana Adliyesi için ne yapıyor ?' diyen meslektaşlarım için de bu eylem bir samimiyet testidir"
Diğer Haberler