Toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı Anayasamızda Güvence Altına Alınmıştır
30/03/2012
Toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı Anayasamızda Güvence Altına Alınmıştır
Toplantı Ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğü Hakkı, Demokratik Hukuk Devletinin temel unsurlarından birisi olmakla düşünce özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, Anayasamızın 34. Maddesiyle güvence altına alınmıştır. Bu hükme göre, "Herkes, önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir." Aynı düzenleme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinde de ifade edilmiştir.
Anayasamızın 90. maddesinde, "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır" denilmektedir. Dolayısıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkının hangi hallerde serbest olduğu, hangi hallerde bu özgürlüğe müdahale edilebileceğine karar verebilmek için öncelikle A.İ.H.M. kararlarının kriter alınması gerekmektedir. Bu, Anayasamızın 90. maddesinin ve bu bağlamda Anayasamızın 2. maddesinde ifadesini bulan Hukuk Devleti ilkesinin gereğidir.
A.İ.H.S. 11. maddesinin ve A.İ.H.M. kararlarının Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin yaklaşımı ise şöyledir : Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü hakkına müdahale, mutlaka A.İ.H.S. madde 11/2 de öngörülen meşru amaçlardan birisine dayanmak ve orantılı olmak durumundadır. Bunun için de müdahalenin "acil bir toplumsal gereksinime" dayanması aranmaktadır.
Bildiğimiz üzere, Anayasamızın 11. maddesi uyarınca, Anayasa hükümleri; yasama yürütme, yargı organlarını ve idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Dolayısıyla, Anayasamızın 90. maddesi herkes için bağlayıcıdır.
Demokrasi seçme ve seçilme kavramlarıyla ilgili olduğu kadar düşünceyi açıklama yayma kavramlarıyla da ilgilidir. İktidar gücüne sahip olanların , uygulamalarını eleştirenlere, protesto edenlere, AİHM ve Anayasadan kaynaklanan haklarını kullananlara tahammül edebilmeleri demokrasinin gereği olarak bakabilmeleri şarttır. KESK'in yasa tasarısını pretosto etmek, düşüncesini açıklamaktan ibaret demokratik eylemlerinin, önce otobüslerin seyehat etmesinin yasaklanması, daha sonra toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kolluk kuvvetlerinin sert, kasıtlı ve orantısız müdehalesi hukuka uygun değildir. Yürütme organın kontrolünde olan güvenlik kuvvetlerinin demokratik kurallara, AİHM kararlarına ve anayasamıza uygun davranış göstermeleri görevleridir.
Başta güvenlik kuvvetleri olmak üzere her kişi ve kurumun demokratik hak ve görevlerini ifa ederken hukuk ilkelerine uygun davranması gerektiğini kamuoyunun bilgilerine sunarız.
ADANA BAROSU
Diğer Haberler