YARGITAY KARARLARI

AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ BULUNMAMASI - VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI

AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ BULUNMAMASI - VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI
30/03/2017

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/36818
K. 2017/512
T. 24.1.2017


* AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİ BULUNMAMASI / VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI (İcra Dosyasında Takip İşlemlerinin Yapılmış Olmasının Yeterli Bir Kıstas Olmadığı - Usulüne Uygun Olarak Takip İşlemlerinin Yapılması Vekilin Asli Görevi Olduğu/Avukatlık Kanunu 164/4 Md. Gereğince Vekalet Ücreti Hesabında % 10 İle % 20 Arasında Oran Belirlenirken Hangi Ölçünün Esas Alındığının da Mahkemece Gerekçelendirilmesi Gerektiği)

* VEKALET ÜCRETİ ALACAĞI (İcra Dosyasında Takip İşlemlerinin Yapılmış Olması Yeterli Bir Kıstas Olmadığı - Usulüne Uygun Olarak Takip İşlemlerinin Yapılması Vekilin Asli Görevi Olduğu/Avukatlık Kanunu 164/4 Md. Gereğince Hesaplama Yapılırken % 10 Oranın Aşılması Halinde Bunun Sebeplerinin Açıklanması Gerektiği)

* HAKSIZ AZİL (Sebebiyle Davacı Avukat Avukatlık Kanunu Hükümleri Gereğince Akdi Vekalet Ücreti İstemeye Hak Kazanmış İse de Vekalet Ücreti Hesabında % 10 İle % 20 Arasında Oran Belirlenirken Hangi Ölçünün Esas Alındığının da Mahkemece Gerekçelendirilmesi Gerektiği)
1136/m.164/4

ÖZET : Dava, vekalet ücreti alacağına dair olup, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümü açısından ücret sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi uygulanmaktadır. 164/4. maddesinde “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete dair hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.

Somut olayda; taraflar arasında düzenlenmiş yazılı ücret sözleşmesi olmadığı, davacı avukatın davalı şirketin vekili olarak icra dosyasında işlem yaptığı çekişme konusu değildir. Mahmece azlin haksız olduğu kabul edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Haksız azil sebebiyle davacı avukat, Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince akdi vekalet ücreti istemeye hak kazanmış ise de; vekalet ücreti hesabında, % 10 ile % 20 arasında oran belirlenirken hangi ölçünün esas alındığının da mahkemece gerekçelendirilmesi gerekmektedir.

İcra dosyasında takip işlemlerinin yapılmış olması yeterli bir kıstas değildir, usulüne uygun olarak takip işlemlerinin yapılması vekilin asli görevidir. Avukatlık Kanunu 164/4 maddesi gereğince hesaplama yapılırken % 10 oranın aşılması halinde bunun sebepleri açıklanmalıdır. Hal böyle olunca, yukarda açıklanan doğrultuda inceleme yapılarak avukatın hakettiği ücrete dair oran ve nedenleri belirlenerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekir.

DAVA : Davacı vekili ile ... Oto. Taşımacılık Aksesuar ve İnsan Kaynakları Ltd. Şti. vekili aralarındaki dava hakkında İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27/02/2014 gün ve 2010/206-2014/69 Sayılı hükmün Dairemizin 16/03/2015 tarih ve 2014/17401-2015/8434 Sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti.

Ancak dosya esasen duruşmalı olarak temyiz edildiği halde bu hususun zuhulen atlandığı, karar düzeltme safhası anlaşılmakla, bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın duruşmalı yapılmasına karar verilip, ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı ... Oto. Taş. Ltd. Şti. vekili ile davacı vekilinin gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı şirket yetkilisi tarafından açılan 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2776 E sayılı takip dosyasındaki takip işlemini yürüttüğünü, davalı ile davacı arasında yazılı bir vekalet sözleşmesi bulunmadığını, takip dosyasından hacizli bulunan taşınmazın 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1068 Tal.sayılı dosyası ile satışa çıkarıldığını ve şirket yetkilisinin talebi üzerine ikinci açık artırmada alacağa mahsuben satın alındığını, davalının18.12.2009 tarihinde kendisini haksız yere azlettiğini, vekalet ücretini ödemediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak koşulu ile vekalet ücreti alacağının ve Avukatlık Kanununun 164.maddesi gereğince karşı taraf vekalet ücreti toplamının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı avukat ile yazılı bir ücret sözleşmesi yapılmadığını, aylık ücret karşılığı şifahen anlaşıldığını davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2776 E sayılı dosyasındaki takip sebebi ile borçlunun satışa çıkarılan taşınmazının, bilgisi ve onayı dışında alacağa mahsuben satın alındığını, icra takip borçlusundan herhangi bir tahsilat yapılmamış olduğunu, haklı sebeple azledilen avukatın vekalet ücreti isteyemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile; 14.048,00 TL vekalet ücreti alacağının dava tarihi 16/04/2010 tarihinden, 6.688,00 TL vekalet ücretinin ıslah tarihi 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-)Dava vekalet ücreti alacağına dair olup, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümü açısından ücret sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi uygulanmaktadır. 164/4. maddesinde “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete dair hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.

Somut olayda; taraflar arasında düzenlenmiş yazılı ücret sözleşmesi olmadığı, davacı avukatın davalı şirketin vekili olarak icra dosyasında işlem yaptığı çekişme konusu değildir. Mahmece azlin haksız olduğu kabul edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Haksız azil sebebiyle davacı avukat, Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince akdi vekalet ücreti istemeye hak kazanmış ise de; vekalet ücreti hesabında, % 10 ile % 20 arasında oran belirlenirken hangi ölçünün esas alındığının da mahkemece gerekçelendirilmesi gerekmektedir.

İcra dosyasında takip işlemlerinin yapılmış olması yeterli bir kıstas değildir, usulüne uygun olarak takip işlemlerinin yapılması vekilin asli görevidir. Avukatlık Kanunu 164/4 maddesi gereğince hesaplama yapılırken % 10 oranın aşılması halinde bunun sebepleri açıklanmalıdır. Hal böyle olunca, yukarda açıklanan doğrultuda inceleme yapılarak avukatın hakettiği ücrete dair oran ve nedenleri belirlenerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Yargıtay Kararları