Yargıtay 15. Ceza Dairesi
2017/14479 E.2017/18849 K.
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
ÖZET: Sanık avukat...'ın alacaklı şikayetçi ... vekili sıfatıyla ... Sigorta A.Ş hakkında faizi ile birlikte toplam 37.714,44 TL alacağını tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğünün 2008/7722 esas sayılı dosyası üzerinden başlattığı icra takibinde alacağa mahsuben 25/06/2008 tarih ve... sayılı reddiyat makbuzu ile 33.775,38 TL aldığı halde şikayetçiye vermeyerek uhdesinde tuttuğu, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;
KARAR:Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 16/12/2014 tarihli birinci bozma ilamı ile "..18.09.2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde karar tarihinde asıl alacak ve faizleriyle birlikte davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının %20'sinin vekalet ücreti olarak ödeneceğinin belirtilmesi, şikayetçinin masraflar için sadece 500 Euro verdiğini diğer masrafları sanığın karşılayacağını beyan etmesi dikkate alınarak, hükmedilen asıl alacak ve faizleri ile birlikte sanığa şikayetçi tarafından ödenmesi gereken toplam vekalet ücreti miktarı hesaplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri..." gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği ve yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve sanık hakkında beraat hükmü verildiği, katılan vekilinin temyizi üzerine dosyanın incelemesi yapılarak,
Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 14/01/2016 tarihli ikinci bozma ilamı ile “...alınan ek bilirkişi raporun da katılan ...'ın, tahsil edilmesi mümkün olmayan faiz miktarı üzerinden hesaplama yapıldığı, sanığın Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 200/1617 Esas 2007/421 karar sayılı hükmünde tahsil edilebilecek kısmına ilişkin icra takibi yaptığı, hesaplamanın bu miktar üzerinden yapılması gerektiği, icra takipleri ve mahkeme ilamında ki hükmedilen tazminat miktarları da göz önünde bulundurulduğunda, denetime imkan sağlayacak nitelikte olmayan, uzmanlık alanı tespit edilemeyen yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu...” gerekçesi ile yerel mahkemenin verdiği hükmün bozulmasına karar verildiği ve yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek Mali Müşavir bilirkişiden 27/04/2016 tarihli rapor alındığı ve yargılama sonucunda sanığın icra müdürlüğünden tahsil etmiş olduğu parayı, katılan ile yaptıkları avukatlık ücret sözleşmesi nedeniyle hak ettiği vekalet ücreti alacağına mahsuben uhdesinde tuttuğu, bu nedenle sanık hakkında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat hükmü verildiği, alınan bu bilirkişi raporunda sanık ile katılan arasında yapılan 30/10/2000 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde yer alan hükümlere göre hesaplama yapıldığı, ancak Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 16/12/2014 ve 14/01/2016 tarihli bozma ilamlarında katılan ile sanık arasında imzalanan 18/09/2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde yer alan düzenlemelere göre hesaplamanın yapılarak karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, 27/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise 18/09/2006 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde yer alan hususlara değinilmeden sadece 30/10/2000 tarihli sözleşmeye göre hesaplama yapılarak rapor düzenlendiği, yerel mahkeme tarafından bu konuda ve tarafların itirazları doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacıyla Yargıtay 15.Ceza Dairesinin bozma ilamları doğrultusunda taraflar arasında düzenlenen her iki avukatlık ücret sözleşmesinde yer alan hususların ve tarafların itirazlarının değerlendirildiği ek bilirkişi raporu alındıktan sonra, toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.