SİLAHINI ÇEKTİ DİZİNDEN VURDU
Düzce’de yaşayan Ali G. babasından kalan bina enkazını Mevlüt Y. ye 2 bin 500 lira karşılığında sattı. Anlaşmaya göre Mevlüt Y. yıkım işinden sonra beton ve moloz gibi yıkıntıları da araziden kaldıracaktı. Ancak Y. bina enkazından işine yarayan parçaları aldıktan sonra yıkıntıları kaldırmadı. Y, Ali G’yi 19 Eylül 2005 günü evinin önüne çağırdı. Ali G. oğlu Erdal G.’nin kullandığı araçla Y.’nin evinin önüne gitti. Y., Ali G.’ye ile tartışmaya başlayınca oğlu G. de otomobilden indi. Oğul G. Y.’Yi sakinleştirmeye çalıştı. Y. bu sırada Erdal G.’nin beyaz tişörtünün altındaki silahı fark etti ve bu sırada küfretti. G. de silahını çıkartarak Y.’yi dizinden yaraladı.
KARAR KESİNLEŞTİ
Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi 12 Şubat 2013’te sanık G.’ye 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, G.’ye silah gösterdiği gerekçesi ile haksız tahrik indirimi uygulamadı. Kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesi 25 Mart 2015’te kararı oybirliği ile onadı. Ve karar kesinleşti.
AVUKATI İTİRAZ ETTİ
Yurtdışında yaşayan hükümlü Erdal G., cezası kesinleştikten 1 yıl sonra avukatı Av. Alper Sarıca aracılığı ile onama kararının kaldırılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Av. Sarıca, yerel mahkemenin, müvekkili hakkında haksız tahrik hükümlerini uygulamama gerekçesinin hatalı olduğuna işaret etti. Av. Sarıca, 3. Daire’nin onama kararının kaldırılması için itirazda bulunulmasını istedi.
HAPİS CEZASININ İNFAZI DURDU
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, talebi kabul ederek onama kararına karşı 10 Haziran 2016’da itirazda bulundu. Dosya tekrar incelenmesi için Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’ne gönderildi. Bu arada, Av. Sarıca’nın talebi üzerine Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi, kesinleşmiş hapis cezasının infazını da 20 Haziran 2016’da durdurdu.
ONAMA KARARI KALDIRILDI
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi dosyayı tekrar incelemesi sonucunda, itirazı kabul ederek ilk kararından yaklaşık 2 yıl sonra 01 Aralık 2016’da sanık Erdal G.’nin hapis cezasının onanmasına ilişkin onama kararını kaldırdı ve mahkûmiyet hükmünün temyizen bozulmasına karar verdi.
OLAĞANÜSTÜ YETKİSİ VAR
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Av. Alper Sarıca, “Sanığın cezası Yargıtay tarafından onanarak kesinleştikten sonra sanık henüz yakalanmamış, teslim olmamış olabilir veya cezaevinde cezasını çekmekte de olabilir; hatta cezasını tümüyle çekip tahliye olmuş dahi olabilir. Eğer sanığın mahkûmiyeti ve dolayısıyla mahkûmiyetinin onanmasına ilişkin Yargıtay onama kararı hukuka aykırı bir karar ise burada herhangi bir süre sınırı olmaksızın ve sanığın cezasının infazı için teslim olup olmadığına, cezanın infaz edilip edilmediğine bakılmaksızın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sanık lehine kullanabileceği olağanüstü bir yetkisi mevcuttur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen mahkumiyet kararındaki her türlü hukuka aykırılığı hatta yerel mahkemenin ve özel dairenin hukuki değerlendirme, takdir hatasını dahi bu itiraz yetkisine konu edebilir” dedi.