BAROMUZUN DA ARALARINDA OLDUĞU 39 BARO BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİ VE AKADEMİSYENLERİNE DESTEK AÇIKLAMASI
“ÜNİVERSİTELERİN SAYGINLIĞI, SADECE ÜNİVERSİTELERİN DEĞİL HEPİMİZİN SORUNUDUR”
Baromuzun da aralarında yer aldığı 39 baro başkanı imzasıyla yapılan ortak açıklamada Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerine destek verildi.
Akademik kadro ve üniversite öğrencileri dahil olmadan rektör ataması yapılmasının haklı tepkilere yol açtığının belirtildiği açıklamada "Barışçıl ve demokratik protesto haklarını kullanan bazı öğrencilerin evlerine duvar, kapı kırılarak girilmesini, öğrencilerin gözaltına alınmalarını, gözaltına alınan öğrencilerin çıplak aramaya maruz bırakılmalarını ve bu kapsamdaki iddiaları ulusal ve uluslararası hukuk açısından endişe verici ve kabul edilemez bulmaktayız." denildi.
BASINA VE KAMUOYUNA
Son birkaç gündür Türkiye’nin gündemi haline gelen Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve sonrasında gelişen olay ve yorumları ibretle izlemekteyiz. Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atama usulüne ilişkin olarak, başta üniversite öğrencileri olmak üzere, üniversitenin akademik kadroları ve demokratik kamuoyundan ciddi tepkiler yükselmiştir. Gerek akademik kadronun, gerekse de üniversite öğrencilerinin dahli olmadan rektör ataması yapılması, haklı olarak öğrenciler ve üniversite kadrosu tarafından protesto edilmiştir.
Barışçıl ve demokratik protesto haklarını kullanan bazı öğrencilerin evlerine duvar, kapı kırılarak girilmesini, öğrencilerin gözaltına alınmalarını, gözaltına alınan öğrencilerin çıplak aramaya maruz bırakılmalarını ve bu kapsamdaki iddiaları ulusal ve uluslararası hukuk açısından endişe verici ve kabul edilemez bulmaktayız.
Katılımcı ve demokratik değerlere aykırı olarak yapılan bu idari işleme karşı, sadece üniversite öğrencileri ve akademik kadronun değil, tüm yurttaşların demokratik sınırlar içerisinde itiraz hakkı vardır.
Sorun, atanan rektör adayının siyasi kimliği değil; rektörün atanma biçimidir. Devlet üniversitelerinde rektörün; görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından, profesör akademik unvanına sahip kişiler arasından seçilecek adaylar içinden, Cumhurbaşkanınca atanacağını esas alan düzenleme; 29 Ekim 2016’da Resmi Gazete'de yayımlanan 676 sayılı KHK ile kaldırılmıştır. 9 Temmuz 2018’da Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı KHK ile rektör atama şartlarında profesör olarak üç yıl görev yapma ve Yükseköğretim Kurulu’nca önerilme ibareleri kaldırılarak, devlet ve vakıf üniversitelerine rektörün Cumhurbaşkanınca atanacağı düzenlenmiştir.
Demokrasinin vazgeçilmezi olan katılımcılığı ve çoğulculuğu yok sayan üniversitelere rektör atama biçimi; ülkemizi sadece bilimsel açıdan çoraklaştırmamakta, demokratik değerlere olan inancımızı da ortadan kaldırmaktadır.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik hukuk dışı uygulamaları kınıyor ve demokratik haklarını kullandıkları için gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını, öğrencilerin demokratik protesto haklarına yönelik güç kullanımından vazgeçilmesini, asıl görevi özgür düşüncenin kaynağı olmak suretiyle bilim üretmek olması gereken üniversitelerin ; rektörlerini, dekanlarını kendi bünyelerinde seçmelerini, rektör atamalarındaki anti demokratik usulün terk edilmesini ve Cumhurbaşkanı tarafından atanma sisteminden vazgeçilmesini talep ediyoruz.
Üniversitelerin hak ettikleri saygınlığa kavuşturulması; sadece üniversitelerin, öğrencilerin, akademisyenlerin değil hepimizin sorunudur. Akıl ve bilim yerine, Boğaziçi Üniversitesi kapısına vurulan kelepçe ile kendi simgesini yaratan baskıcı anlayışı esas alan uygulamalara karşı, Anayasa'dan yetkisini alan demokratik itiraz haklarını kullanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademik kadrosunun yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.